Skip to main content

Ülkemiz, doğal kaynaklı afetler yönünden riskli bir bölgede bulunmasının yanında, insan ve teknolojik kaynaklı afet ve acil durumların çokça yaşandığı bir nüfus, kent ve toplum yapısına sahiptir. Bu özelliklerinin bir sonucu olarak ülkemizde meydana gelen  afet ve acil durumlar sonucunda önemli can ve mal kayıpları yaşanmaktadır. İstatistiksel veriler incelendiğinde, başta iklim değişikliği ve kuraklık gibi çevresel etkiler olmak üzere birçok nedenden dolayı afet ve acil durumların sıklığının yanında etkisinin de artacağı ve sonuçlarının daha etkili olacağı uzmanlar tarafından değerlendirilmektedir.

Meydana gelen afetler ve sonuçları değerlendirildiğinde, olası kayıp ve hasarların etkili bir müdahale ile asgari şekilde atlatılabilmesi amacıyla hazırlıklı olmanın en önemli unsurlarından birisi de, müdahale çalışmalarda kullanılacak kaynakların hızlı, etkin ve ekonomik şekilde kullanımına  yönelik  hazırlık yapılması, daha önceki deneyimlerden ders çıkartmış bir yapılanmanın yanında  yürütülecek faaliyetlere hakim, konusunda bilgili ve deneyimli bir ekibin varlığı öne çıkmakta ve hatta en önemli unsur olarak görülmektedir.

Olası herhangi bir afet ve acil durumlara müdahalelerin en kısa sürede ve doğru bir şekilde yapılabilmesi için acil durum planları oldukça önemlidir. Yapılacak planların geçmişte yaşanan olaylarla ilgili olarak elde edilen bilgi ve tecrübenin yanı sıra değişen ve gelişen şartları da düşünerek planların akılcı, gerçekçi ve en önemlisi uygulanabilir şekilde yapılmasına dikkat edilmesi yanında müdahale safhasında zamanın etkili kullanılmasının en önemli aracı olarak değerlendirilmektedir.

Temel başvuru kaynağı olan acil durum planlarının yapılması sonrası, özellikle müdahale aşamasında yapılacak hizmetlerin neler olduğu ve nasıl karşılanacağı hususlarında yönetim/eşgüdüm merkezi ve saha çalışanlarına yönelik olarak çalışma rehberinin bulunması kaynakların etkin, hızlı ve ekonomik kullanımına neden olacaktır. Bunun için de afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası yapılacak çalışmaların sorunsuz ve verimli yürütülmesi için merkezde ve sahada çalışanlar için afet takip ve kontrol formunun hazırlanması halinde görev alanların planlı, bilinçli ve kontrollü çalışmaları sonrası olayın etkilerinin kısa sürede atlatılmasına önemli katkı verecektir.

Acil durum planları ve çalışma rehberlerinin hazırlanarak tüm paydaşlarla paylaşıldıktan sonra görev alacakların arasında tanışıklığın arttırılması, teorik ve pratik eğitimlerle olay haberin alınması sonrası çalışmaların belli bir düzen ve sistem dahilinde yapılmasına yönelik olarak koordinasyon aşamaların neler olduğu ve bu dönemlerde neler yapılması konusunda çalışma usul ve esaslarının belirlenmesi ile bu esaslar doğrultusunda bir sonraki aşama olarak güçlü bir mevzuat, ortak dil ve birlikte çalışabilirliğin çerçevesinin oluşturulması oldukça yaşamsaldır. Sürecin bu biçimde yürütülmesi kurumsal bir yapılanmanın olmazsa olmaz koşulu olduğu unutulmamalıdır.

Meydana gelen afetlerin en az hasarla atlatılması için afet öncesi, sırası ve sonrası için çok disiplinli, çok aktörlü çalışmaların yönetiminde sürat ve etkinlik ile kaynakların seri, hızlı, belli bir düzen içerisinde yapılması elzemdir. Olay haberinin alınması ile müdahale çalışmalarında neleri ve hangi sırayla yapılacakların bilinmemesi ise telafisi mümkün olmayan ve insan yaşamını etkileyen sonuçlara neden olmaktadır.

Yaşanan tecrübeler göstermiştir ki, afet/kriz çalışanlarının en zorlandığı dönem olay haberinin alınması anında olayın etki analizini tespitine yönelik bilgilerin eksik, yanlış ve teyide muhtaç olması yüzünden çalışanlarda ve yöneticilerde oluşan panik, heyecan ve kargaşaya neden olduğu ilk anlardır. Afet çalışanları, afetin oluşu veya olay haberinin yönetim merkezine ulaşması üzerine afet takip ve kontrol çizelgesini kendilerine rehber ederek, ilk durum tespiti yani etki analizi verilerine yönelik çalışmalara hemen başlamalıdır. Olay veya afetin etki alanı, yıkım / hasar durumu, etkilenen nüfus sayısı, tahmini ölü ve yaralı bilgileri, bölgedeki diğer hasar durumu (altyapı, ulaşım, hastanelerin, okulların vb.) hakkında öğrenilen bilgileri ilgili kurum, kuruluşlar ve afet çalışanları ile paylaşılmalıdır.

Şekil 1. Afet/kriz müdahale faaliyetlerinde koordinasyon süreci

Bu aşamada hizmetlerin etkin, verimli ve ekonomik olması için,  yapılan faaliyetlerin acil durum planlarına, çalışma rehberine uygun olarak görev yapmaları yanında önemli hususun merkez çalışanlarının bilgi ve tecrübesi ile yakından ilgili olduğu bir kez daha hatırlanmalıdır.

Olay haberinin yönetim merkezine ulaşmasında sonrası yapılacak iş ve işlemler için sakin kalarak doğru strateji uygulanması önemlidir. Bu aşamalar öncelikle; olay haberin alınması ile müdahale sürecinin yönetilmesine başlamasıdır. Olayın doğruluğu hakkında diğer birimlerle de görüşülerek teyit edilmesi, ilk haber olay akış formuna kayıt edilerek müdahale faaliyetleri bitene kadar takibi ile etki analizine yönelik elde edilen ilk bilgilere (olayın yeri, etkisi, nüfus durumu, ulaşımı, haberleşme vb) ulaşma aşamasıdır.

Yine bu dönemde bölgenin tahmin edilen ihtiyaçlarına yönelik olarak (arama kurtarma, sağlık, güvenlik, personel vb) ön hazırlıklara başlanması da gereklidir. Eş zamanlı olarak olay ile ilgili ilk toplanan olay bilgisi ve yapılması planlanan faaliyetler üst makamlara bildirilip, gelen görüşler doğrultusunda iş ve işlemlere devam edilmelidir. Yönetim üssüne gelen ilk bilgiler ve yöneticilerle yapılan değerlendirmeler sonrası olayın türü, büyüklüğü ve yapılacak müdahalenin şekline göre ihtiyaçlar karşılayacak kurum ve kuruluşlarla irtibat kurularak bilgi paylaşımı yapılması ihmal edilmemelidir.

İkinci aşama olan karar sürecine geçilerek; durum değerlendirmesi yapıldıktan sonra ihtiyaçların nerelerden ve nasıl karşılanacağının planlanması ile ihtiyaç duyulması halinde ilgililerin merkez çalışanlarına yardım için yönetim üssüne gelmesini sağlanmasıdır.

Yine bu süreçte yapılacak müdahale çalışmalarının seri ve hızlı olabilmesi için eşgüdüm mekanizmaları olan bilgi, müdahale ve iş birliği çalışmalarının tekil ve mutlak otorite tarafından sorunsuz ve hızlı olması için; paydaşları bilgilendirmek, yapılacak görevlendirme ve organizasyonu anlatmak, olay bölgesinde ki müdahale çalışmalarının uyum ve ahenk içerisinde çalışmalarını sağlamak ve afetin en az kayıp ve hasarla atlatılmasının koordine edilmesi dönemidir.

Yapılan planlama ve paydaşların bilgilendirildikten sonra operasyonel çerçevede ve organize bir şekilde bölgeye gidecek ekip ve ekipmanların sevki için trafik, güvenlik ve ulaşım ile ilgili tedbirleri aldırmak öncelikli olmalıdır.

Bölgenin etki ve ihtiyaç analizlerinin belirlenmesi sonrası gönderilen kaynakların doğru yerlere ve yeteri sayıda ulaşılmasını koordine ettikten sonra, müdahale çalışmaları esnasında bölgeden gelen; bilgi, personel, araç-gereç, finans gibi talepler,  ilgili birimlerle irtibata geçerek ihtiyaçların kısa sürede bölgeye ulaştırılmasına yönelik görevlendireler yaparak müdahale çalışmalarının sorunsuz bir şekilde yürütülmesine ilişkin koordineyi sağlamak karar sürecinin en önemli aşaması olduğu unutulmamalıdır.

Karar aşamasında bilginin yönetilmesi yani olayın asgari düzeyde kayıp ve hasarla atlatılması için izlenecek yol haritası; bilgileri neden toplanıyor, hangi verilere ihtiyaç duyuluyor, bilgileri nereden ve nasıl toplanacak ilkesi ile hareket etmek çalışan ve yöneticiler için önemli rehber olacaktır.

Diğer önemli husus ise olay süresince ve özellikle akut safhada afet ve/veya acil durum çerçevesinde ilgili ve/veya ilgisiz birçok konu merkeze, çalışanlarına ve yöneticilere ulaşacaktır. Bu dönemde en önemli nokta bilginin doğru ve hızlı yönetilebilmesi için ihtiyaç duyulan bilgilere odaklanmalı, yani lüzumsuz bilgilerden ve detaylardan kaçınılmalı, afetin kısa sürede etkilerinin giderilmesine yönelik ‘ihtiyaç duyulan bilgilere’ odaklanmalı ve elde edilen veriler diğer paydaşlarla kısa, öz ve net bilgi şekline paylaşılmalıdır.

Koordinasyon sürecinde kurum, kuruluş ve kişilerin organize bir şekilde olay bölgesine ulaştırılması ve hizmetlerin, etkin, verimli ve ekonomik kullanılması için takip sürecine geçilerek, olay bölgesi, diğer paydaşlar ve üst birimlerle irtibat halinde takip edilerek bilgiyi yönetme ve dezenformasyonu önleme koordinasyonu iyi yapılması halinde afet bölgesinde olan veya olabilecek aksaklıkların önlenecektir.

Afetlerin müdahalelerine yönelik çalışmalara bakıldığında maalesef koordinasyon döneminde yapılacak faaliyetlerin belli öncelik ve sırasıyla yapılmadığı görülmektedir. Birçok olayda otoritenin etkili olmaması ve yöneticilerin yetersizliği gibi nedenlerden dolayı sahada çalışanların müstakil olarak hareket ettikleri ve çalışmalarını kendi aralarında organize ettikleri görülmektedir.

Koordinasyonun son aşaması olan ve müdahale çalışmalarında çokça yaşanan kamuoyunu ve medyayı hızlı ve doğru bilgilendirme aşamasında; süreç içerisinde yapılan faaliyetler hakkında olaya taraf olan kurum kuruluşlar yanında üst amirlerin, basın ve kamuoyunun bilgilendirilmenin zamanında ve doğru yapılmaması yüzünden geçmişte yaşanan olaylar dikkate alındığında bu aşamada yapılan çalışmalara özen gösterilmelidir.

Sonuç ve Öneriler

Yukarıda belirtilen koordinasyon aşamaları standart bir hale getirilmesi afet/kriz çalışanlarının ortak hareket birliğine neden olacağı gibi ortak dil kullanılarak ortak hareket birliğini sağlayacak ve çalışmalar tüm kesimlerce anlaşılır olacaktır. Bu strateji ile hareket edilmesiyle; müdahale hizmetleri, hızlı, etkili, başarılı ve doğru bir şekilde afetzedelere bir ulaşacaktır.

Bunun sağlanabilmesinin ön koşulu tüm kesimlerin görüşleri doğrultusunda öncelikle afet/kriz çalışanlarının önerileri dikkate alınarak mevzuat, yol haritası ile koordinasyonun hangi aşamalardan oluştuğu ve bu dönemlerde neler yapılacağı hususları belirlenmelidir.

Yine afet/kriz hizmetlerinde görev alacak kurum, kuruluş ve kişilerin arasında tanışıklığın arttırılması, ortak mevzuat, dil ve hareket birliğinin sağlanması ve uygulanması amacıyla ihtiyaç duyulan teorik ve pratik eğitimler verilip, gerçekçi senaryolarla eğitim ve tatbikatları yapılarak pekiştirilmelidir. Eğitim ve tatbikatların üst makamlardan övgü alınması amacıyla değil olağan haliyle yapılarak hata ve eksikliklerin neler olduğu görülerek ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmak amacıyla yapılmalıdır.

Yaşanan her afet/kriz sonrası yapılan faaliyetlerle ilgili olarak, koordinasyon yönetimi yani, iletişim, planlama, organize, takip ve kontrol dönemlerinde yapılanlar ilgili paydaşlarla bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapılarak, bundan sonra olabilecek afet/krizlerin koordinasyon yönetiminin hızlı, etkin ve verimli bir şeklide yönetilmesine ilişkin ilkeler belirlenip, ortak dil ve hareket birliği için paylaşılmalıdır.